18.11.2010

Gerçek adı Fahrettin Cüreklibatur olan Türk Sineması’nın ünlü jönü, 1937 yılında Eskişehir’de doğdu. Eskişehir Necatibey İlkokulu’na bitiren oyuncu, çocukluğunda en sevdiği hikayeler menkıbelerdi. Battal Gazi, Köroğlu hikayeleri ile büyüdü. Eskişehir Lisesi’ne devam ettiği dönemde hikayeler yazıyor ve bunları dergilere gönderiyordu. İstanbul’a giderek tıp fakültesi sınavlarına girdi ve kazandı. Tıp eğitimine devam ederken İstanbul’daki arkadaşlarıyla “Erek” adlı bir dergi çıkarttı. Dergide şiirleri ve hikayeleri yer alıyordu. 1957 yılında Cemal Süreyya ile tanıştı ve öykülerini değerlendirerek onu “Pazar Postası”na gönderdi. 1963 yılında “Artist” dergisinin düzenlediği sinema artisti yarışmasına girdi ve birinci oldu. Ertesi yıl filmlerde küçük roller almaya başlamıştı. Tıp fakültesini bitirmesinin ardından Eskişehir’e döndü.
1963 yazında Halit Refiğ ile “Şafak Bekçileri” adlı filmin çekimleri sırasında tanıştı. 1. Hava Üssü’nde jet savaş pilotlarının yaşamı ile ilgili bir film çeken Halit Refiğ, o sırada Hava Kuvvetleri’nde doktor olarak yedek subaylığını yapan Cüneyt Arkın’a filmdeki rollerden birini teklif etti. Ancak yönetmelikler yüzünden bu filmde rol alamadı. Aynı yılın sonbaharında Halit Refiğ “Gurbet Kuşları” adlı filmin çekimlerine hazırlanırken askerliğini bitiren Cünety Arkın filmde rol aldı. Gazeteci Vecdi Benderli, Cüneyt Gökçer’den Cüneyt; Ramazan Arkın’dan Arkın isimlerini alıp birleştirerek “Cüneyt Arkın” ismini yarattı.
Başta romantik roller oynayan genç oyuncunun daha sonra hareketli sahnelere yatkınlığı dikkat çekti. İstanbul’a gelen sirklerde çalışanlardan akrobatik hareketler öğrendi. Burada kazandığı becerilerini Malkoçoğlu tarzı, kılıçlı ve atlı sahnelerde kullandı.
70li yıllara gelindiğinde Türkiye’nin en tanınan oyuncularından biri olmuştu. İtalya’da da ilgi gördü. “John Arkin” adıyla tanındı. Ancak dil sorunu yüzünden fazla yükselemedi. Ünlü yönetmen Halit Refiğ’e göre John Wayne, Burt Lancaster seviyesinde bir oyuncuydu. Yurtdışına açılabilseydi dünyaca tanınacak bir oyuncu olabilirdi.
Sosyal içerikli filmlerde de rol aldı ancak en çok tanınması Malkoçoğlu serisiyle oldu. 1982 yılında çektiği “Dünyayı Kurtaran Adam” adlı filmiyle dünya sinema tarihindeki en kötü 100 film arasına girmeyi başardı. 1992 yılında televizyonun yükselişiyle dizi oyunculuğu yapmaya başladı.
“Polis”(1992), “Zirvedekiler”(1993), “Merhamet”(1993), “Bizim Ev”(1995) gibi dizilerin ardından 1998 yılında “Gülün Bittiği Yer” adlı filmde oynadı. Ardından 2000 yılında yönetmenliğini yaptığı “Oğulcan”ı çekti. “Köpek”(2005) ve “Serseri”(2003) adlı dizilerde çalıştıktan sonra 2006 yılında “Dünyayı Kurtaran Adam”ın devamı olan “Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu” adlı filmde rol aldı.
kaynak : biyografi.info


Etiketler: aktör, artist dergisi, battal gazi, bizim ev, cüneyt arkın, dünyayı kurtaran adam, eskişehir lisesi, fahrettin cüreklibatur, gülün bittiği yer, gurbet kuşları, halit refiğ, malkoçoğlu, merhamet, oğulcan, pazar postası, şafak bekçileri, sinema, Yeşilçam, zirvedekiler
Yeşilçam | Yorum Yaz »
18.11.2010
Etiketler: adile naşit, aşk-ı Memnu, bihter, cennetin çocukları, gülen gözler, halit refiğ, lisesli kızlar, münir özkul, neşeli günler, sinema, yeditepe istanbul, Yeşilçam
Yeşilçam | Yorum Yaz »
17.11.2010

29 Ocak 1940 İstanbul doğumlu oyuncu, Taksim İlkokulu’nun ardından öğrenimine Kadıköy Kız Ortaokulu’nda devam etmiş, maddi zorluklar nedeniyle okulu bitirememişti. 15 yaşındayken Yılmaz Duru’yla tanıştı. Duru, Eşref Kolçak’la birlikte “Ses” operetinde dansörlük yapıyordu. Birlikte Taksim Bahçesi’nde sahneye çıktılar. Seyirci onları çok sevdi, çok tutuldular. Bir dans çifti olarak Amerika’ya gidip döndükten sonra, sahneler yerini setlere bırakacak ve sinemanın kapıları Nilüfer Aydan’a açılacaktı.
1957’de Zeki Müren’in Altın Kafes filmiyle sinemaya başladıktan sonra Bir Dilim Ekmek, Yörük Efe, Şehvet Uçurumu gibi filmler ardı ardına geldi. Bunları 1961 yılında İki Aşk Arasında ve hemen ardından onu şöhrete bir adım daha yaklaştıracak olan, Halit Refiğ’in Seviştiğimiz Günler’i geldi. Aynı yıl Yasak Aşk’ta başroldeydi.
1962’de Halit Refiğ’in çektiği, Türk sinemasının en iyi filmlerinden biri kabul edilen, Karaelmas kenti Zonguldak’taki bir maden ocağındaki, İngiltere’de eğitimini tamamlayıp memleketine dönen maden mühendisi Aydın’ın sömürü düzeniyle verdiği mücadele öyküsünü anlatan Şehirdeki Yabancı’sında Gönül rolündeydi.
Atıf Yılmaz’ın Yarın Bizimdir, 1963 tarihli Şafak Bekçileri, Öztürk Serengil’li bir güldürü olan Cüppeli Gelin, Güzeller Kumsalı ve Cüneyt Arkın’lı Yalnız Değiliz, Aydan’ın 60’ların ortalarına kadar rol aldığı filmlerden bazılarıydı. Bu filmleri, 1964’te İstanbul’un Kızları ve bir yıl sonra da, en iyi dönem filmlerinden biri kabul edilen Haremde Dört Kadın izledi. Silahların Kanunu, Silahlara Veda ve Çirkin Kral filmlerinde ise rol arkadaşı Yılmaz Güney’di.
70’lerin başında Yeşilçam’daki erotik filmleri furyasıyla, pek çok kadın oyuncu gibi Nilüfer Aydan da sinemadan gönülsüzce uzaklaştı. Nilüfer Aydan’ın sinemaya dönüş filmi, 1983 yapımı ve Recep ve Zehra ve Ayşe oldu. Sinan Çetin’in 14 Numara’sı ardından Mağrur Kadın geldi. 1986’da Erdoğan Tokatlı’nın Suçumuz İnsan Olmak filminde Kadir İnanır’la birlikte rol aldı. 1993 yılında SİYAD’ın ‘en iyi beş film’ listesine giren Sinan Çetin imzalı Berlin in Berlin ve Kolera Sokağı sakinlerinin ‘kaderini’ anlatan Ağır Roman’da da unutulmaz oyunculuğuyla Nilüfer Aydan vardı.
Küçük yaşlarından beri dans eden Nilüfer Aydan’ı belki de ilk kez dansıyla izlediğimiz 2004 tarihli Eğreti Gelin (A. Yılmaz), oyuncunun en göz doldurduğu filmlerinden biridir.
Başrolden karakter oyunculuğuna pek çok filmde rol alan, sinema tutkusunu hiç yitirmeyen oyuncumuz halen aktif olarak oyunculuk yapmaktadır.


Etiketler: 14 numara, ağır roman, berlin in berlin, bir dilim ekmek, çirkin kral, cüppeli gelin, eğreti gelin, güzeller kumsalı, halit refiğ, haremde dört kadın, iki aşk arasında, kolera sokağı, mağrur kadın, şafak bekçileri, şehirdeki yabancı, şehvet uçurumu, seviştiğimiz günler, silahlara veda, silahların kanunu, sinema, suçumuz insan olmak, yalnız değiliz, yasak aşk, Yeşilçam, yılmaz duru, yılmaz güney, yörük efe
Yeşilçam | Yorum Yaz »